Sunduğu “Zorunlu Deprem Sigortası” hizmeti ile bilinen DASK, 10 ili etkileyen deprem felaketinden sonra önemini bir kez daha kanıtladı. Ülkemizde 1999 Gölcük depremi ile yapı güvenliğini artırmak ve doğal afetlerden korunmak için uygulamaya alınan bu zorunlu sigorta sistemi, temelinde depremzedelerin maddi zararlarını karşılamayı ve günlük hayatın normal akışında devam ettirilmesini hedefliyor. Bu nedenle güncel gayrimenkul ticaretinde hem alıcıların hem mülk sahiplerinin hem de emlak danışmanlarının önemsemesi gereken birincil kriterlerden biri haline geliyor.
DASK Nedir?
DASK; Doğal Afet Sigortaları Kurumu olarak bilinen ve bireylere, ülkemizde en sık rastlanan doğal afetlerden olan depreme karşı zorunlu sigorta yaptırma bilinci kazandırmayı amaçlayan bir kamu kuruluşudur. Doğal afet bölgesindeki ülkemiz için beklenmedik bir durum olmayan deprem sonrasında, yaşamın kaldığı yerden ve güvenle devam edebilmesini hedefler. DASK’ın sağladığı zorunlu deprem sigortası ile deprem ve deprem kaynaklı maddi kayıpların tamamı güvence altına alınır. Yani hem depremin neden olduğu zararlar hem de deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, yer kayması, tsunami gibi diğer sorunların yol açtığı hasarlar sigorta kapsamına girer. Bu da bireyin deprem sonrasında maddi hasarları minimuma indirerek normal hayatına en kısa sürede dönmesine yardımcı olur.
Fizbot Bültene Kayıt Olun
Verinin gücünü kullanarak sektöre liderlik eden Fizbot'tan daha fazla içerik okumak için haber bültenimize kaydolun!
Bu nedenle zorunlu deprem sigortası, gayrimenkul ticaretinde irdelenmesi gereken önemli bir parametredir. Zorunlu sigorta çeşitlerinden olan deprem sigortasının yaptırılmaması çeşitli yaptırımlara tabiidir ve konut kredisi benzeri imkanlardan faydalanma durumunu etkiler.
DASK Neden Önemlidir?
DASK deprem sigortası, depremin birey ve toplum üzerinde yarattığı ekonomik baskıyı azaltarak olası felaketlere karşı bir güven fonu oluşturmayı hedefler. Elde edilen bu fon, daha sonra masrafların karşılanmasına ve bireyin yeniden topluma kazandırılmasına yardımcı olmak için harcanır. Böylece en kısa sürede depremin neden olduğu maddi, manevi bütün olumsuz koşulların ortadan kaldırılması sağlanır.
Bununla birlikte her konut sigorta kapsamına girmez. Örneğin; taşınır mallara gelen hasarlar, kira veya kar kaybının neden olduğu zararlar ve enkaz kaldırma masrafları sigorta tarafından karşılanmaz. Temel olarak deprem nedeniyle yapının bir bölümünün veya tamamının yıkılması, hasar görmesi, yanması gibi durumlarda devreye giren deprem sigortası ile hedeflenenler şunlardır:
- Yurt içi risk paylaşımı sağlamak
- Konutları, ödenebilir primlerle depreme karşı güvence altına almak
- Sağlıklı yapı inşaatını teşvik etmek
- Depremin ortaya çıkardığı mali yükümlülükleri hafifletmek ve sermaye piyasalarına aktarmak
- Kaynak artırımı ile devletin vatandaşlara ek vergi yansıtmasını önlemek
- Depreme karşı uzun vadeli kaynak birikimi sağlamak
- Bireylere sosyal dayanışma ve sigorta bilinci kazandırmak
Bu gibi amaçlara hizmet eden deprem sigortası sadece yapı hasarlarını değil, diğer yapılarla ve çevreyle olan ilişkiyi de değerlendirir ve bu bölgelerdeki zararları da karşılar. Bu nedenle deprem ile yaşadığımız bir coğrafyada, özellikle sıfır konut yapımında ve mevcut yapıların el değiştirmesi sırasında, sigorta ve deprem dayanımı gibi verilerin gayrimenkul programları aracılığıyla incelenmesi gerekir.
Bölgenizdeki mevcut yapı stoğunu bina yaşı, inşaat detayları ve bedel aralığı gibi farklı kriterler üzerinden incelemenizi sağlayan Fizbot gayrimenkul yazılımı ile en sağlıklı ve güvenli yapıları belirleyebilirsiniz. Müşteri bütçesine ve kriterlerine uygun bir yapı arayışında iken mülke ait sigorta, vergi ve oturma izni gibi ek detayları incelediğiniz zaman geleceğe dönük potansiyeli yüksek yatırımlara yardımcı olursunuz.
Siz de sağlıklı yapı üretimini teşvik eden sigorta kontrollerini, üstün emlak yazılımı Fizbot ile birleştirerek sektöre öncülük yapmak isterseniz bize buradan ulaşabilirsiniz.